Bir Yazarın Güncesi

Anlayış (Ekim 2008)
Mrs. Dalloway, Deniz Feneri, Dalgalar, Kendine Ait Bir Oda isimli eserleriyle tanıdığımız ve yirmiyi aşkın romanıyla yirminci yüzyılın en üretken yazarları arasında yer alan Virginia Woolf’un güncesi İletişim Yayınları tarafından basıldı.
1941’deki intiharından sonra, aynı zamanda yayıncılığını da yapan eşi Leonard Woolf tarafından -yazarın defterleri gözden geçirilip düzenlenerek- orijinal dilinde beş cilt halinde basılan ve farklı bir edisyonla, açıklayıcı dipnotlar eklenerek Fransızcaya da tercüme edilen Woolf’un güncesi, Fatih Özgüven’in çevirisiyle dilimize kazandırıldı. Özgüven, özgün üslûbu korumak amacıyla mümkün olduğunca yazarın imlasına sadık kalmış. Kitabın girişindeki ifadesiyle “…günce yazar için bir yazma-bozma, kendi kendisiyle hesaplaşma alanı, güncenin imlası gelişigüzel bir düşünmenin, iç dökmenin ya da kendi kendiyle hesaplaşmanın dağınıklığını, savrukluğunu ve -elbette ki- çekiciliğini taşıyan bir yazı biçimi.”
Romancılığından başka eleştirmen kimliğiyle de döneminin entelektüel hayatının yakın takipçisi olan Virginia Woolf’un güncesi, içtenlikli sesiyle bir yandan yazarın neredeyse yazmaktan ibaret hayatına, romanlarının üretim sürecine, bu romanları kurgularken yaşadığı heyecan yüklü gerilime okuru ortak ederken, diğer yandan dipnotların da katkısıyla dönemin İngiliz aristokrasisine yakın plan bir bakış imkânı sağlıyor.

Yorum bırakın