Kusursuz Piknik

 Anlayış (Haziran 2009)

Törensel bir edayla yapılan piknik hazırlıkları ve piknikler, bilhassa hafta sonlarının vazgeçilmezlerindendir yaz aylarında. Metropollerde değil belki ama küçük şehirlerde ve kasabalarda yerleşim yerlerinden uzak tepelere, göl ve ya nehir kenarlarına kalabalık gruplar halinde gidilir ve bu piknikler ciddi organizasyonlar gerektirir. Pikniğe gitme kararını veren ve “Kalkın gidiyoruz” diyenler erkekler olsa bile bu pikniklerin gerçek aktörleri çoğu zaman kadınlardır.

Cihan Aktaş, yeni kitabı Kusursuz Piknik’e ismini veren hikâyesinde, küçük bir şehrin “asilzadelerinin” aileleri için düzenlenen bir pikniğin konuklarının hem birbirleriyle hem de eşleri ve çocuklarıyla yaşadıkları çatışmaları tasvir ediyor. Katherine Mansfield’in Garden Party’sindeki gibi bir orkestra eşliğinde gerçekleşmese bile Aktaş’ın “küçük burjuva”ları da İngiliz aristokrasisini aratmayacak ölçüde detaylı ve teşrifatı bol bir piknik için hummalı bir hazırlık içerisinde buluyorlar kendilerini.

Aktaş, diğer hikâyelerini de ondan dinlemeye alışageldiğimiz temaların etrafında anlatıyor. Sosyal hayatta olduğu gibi makroplanlarda da değişmeyen toplumsal rollerin, aile içi çatışmaların, komşuluk, akrabalık ilişkilerinde çoğunlukla kadınların ayaklarına dolanan sosyal rollerin, tatil günlerinde ve dinlence mekânlarında bile kendilerini “kusursuzluk” makamında buluveren kadınların temsil ve tercümanlığını yüklenen hikâyelerle çıkıyor karşımıza. Bu kadınlar kimi zaman küçük kasabaların eğitimsiz kadınları, kimi zaman entelektüel kaprisleri ve hazımsız egolarıyla yakın çevrelerini terörize eden metropol kadınları, kimi zaman da iç huzurlarından ve konforlarından feragat ederek çocukları, eşleri, aileleri, komşuları ve başkaları için neredeyse mabet yahut moda tabirle meditasyon merkezi vazifesi icra eden huzurlu evler kuran, misafir perverlikleriyle şöhret bulan orta sınıf kadınları.

İz Yayınları’ndan çıkan kitaptaki on bir hikâyeden sadece birisi “Kusursuz Piknik”. Kendi ne has romantizmine ve melodramatik kurgusuna aşina olanları şaşırtmayacak hikâyeleriyle Cihan Aktaş bir kere daha okurlarının karşısında.

Yorum bırakın