Mavi Sakal’ın Şatosu’nda

Anlayış (Temmuz 2009)

Edebiyat eleştirmeni, felsefeci ve romancı George Steiner’in, T. S. Eliot anısına verdiği konferanslardan derleyerek hazırladığı In Bluebeard’s Castle: Some Notes Towards the Redefination of Culture isimli eseri, Mavi Sakal’ın Şatosu’nda: Ekini Yeniden Tanımlama Yönünde Bazı Notlar üst başlığıyla Yurdanur Salman’ın çevirisiyle Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayınlandı.
Steiner’in babası Nazizmin olumsuz etkisinden ailesini uzaklaştırmak için Fransa’ya göç etmiş bir Avusturya Yahudisi. George Steiner ise, Fransa’da doğmuş ve okul yılları, tıpkı ailesi gibi soykırımdan kaçan ailelerin çocuklarıyla birlikte, kendi ifadesiyle “ölüm düşüncesinin gölgesinde ve Holokost hikâyeleriyle” geçmiş.
Mavi Sakal’ın Şatosu’nda, 20. yüzyılda yaşanan kıyımların ardından Avrupa’nın içine girdiği “kültür sonrası” ortama dair ezber bozucu sorgulamalar başlatan, klasik hümanizmin bitiş sebeplerini, geleneksel edebiyattan kopuşu ve bunun sonuçlarını tartışmaya açan bir başyapıt. George Steiner’in “Büyük Bezginlik” üst başlıklı ilk bölümdeki savunusu “İnsanlık dışı olanın, zamanımızda ekinin (kültürün) yeniden tanımlanmasını zorunlu kılan bunalımların özgül kökenlerinde aranması gerektiği…” şeklinde.
“Batı uygarlığının, tevarüs ettiği kimliğin ve kabuller bütününün söylenmiş ve düşünülmüş olanların en iyisi olduğuna yönelik son derece kinik bir varsayıma dayanarak işlediği”ni öne süren Steiner, 20. yüzyılda yaşanan büyük kıyımların ardından bu kültürün içine girdiği “kültür sonrası” ortamda iyimserliğin yitip gittiğini tespit ediyor.
Kitabın çevirmeni Salman’ın kitabın önsözündeki temennisine katılmamak elde değil: “İyimser düşlere giden yol Steiner gibi bilgelerin bize anlattıkları kötümser ‘öyküler’den geçiyor diyebiliriz belki!.. İyi okumalar, ‘hafif’ sarsılmalar!..”

Yorum bırakın